Bilgilendirme Yazıları
Kurbanlık Hayvan Nasıl Daha Verimli Beslenir?

Kurban bayramı yaklaşıyor. Konuyla ilgili besici arkadaşlar hayvanların sağlıklı kilo alması ve hızlı kilo alarak ticaretlerinden daha fazla kazanç sağlamayı hedefleyerek “Kurbanlık Hayvan Nasıl Daha Verimli Beslenir” sorusuyla, hayvanlarını özel besi düzenlerine yönlendiriyorlar. Kurban Bayramına hazırlanan hayvanlarda en sık yapılan hatalardan biri, “hızlı kilo alma” hedefiyle aşırı enerji yoğun yemlerin verilmesi ve bunun sonucunda istenmeyen yağlanma oluşmasıdır. Bu durum sadece ticari değeri düşürmekle kalmaz, aynı zamanda hayvan sağlığını da olumsuz etkiler.
Kurban Dönemine Özel Besleme Neden Gereklidir?
Kurban dönemine özel besleme, hayvanların kısa sürede sağlıklı, dengeli ve pazarlanabilir şekilde kilo almalarını sağlamak açısından zorunludur. Bu dönem, çoğu üretici için yıllık gelirin önemli bir kısmını oluşturduğundan, hem besleme stratejileri hem de yem içeriği titizlikle planlanmalıdır. Sıradan bakım ve büyütme programlarıyla beslenen hayvanlar, kurbanlık döneminde istenen canlı ağırlığa ya geç ulaşır ya da gereğinden fazla yağ depolar. Bu da etin kalite kaybına ve ticari değerin düşmesine neden olur.
-
Kurban Bayramı öncesi 45-60 günlük periyot, hayvanların hızlı ve sağlıklı kilo kazanımı için en kritik dönemdir.
-
Bu süreçte metabolizma desteklenmeli, sindirim sistemi zorlanmadan enerji ve protein ihtiyacı karşılanmalıdır.
Kurban dönemine girerken uygulanan özel besleme programları, hayvanın kas kitlesini artırarak karkas randımanını yükseltmeyi hedefler. Bu amaçla, rasyona yüksek kaliteli protein kaynakları (örneğin %46 proteinli soya küspesi, %30 proteinli ayçiçek tohumu küspesi) dâhil edilir. Bu proteinler, özellikle kas dokusu sentezi için gereklidir. Aynı zamanda kontrollü enerji kaynaklarıyla (mısır, arpa, melas gibi) desteklenerek dengeli bir kilo artışı sağlanır.
Ayrıca, kurban öncesi dönemlerde metabolik rahatsızlıkların (asidoz, rumen şişkinliği, karaciğer yağlanması gibi) önüne geçmek için lifli yemlerin oranı, vitamin-mineral desteği ve su tüketimi dikkatle izlenir. Hayvanın iç organ sağlığını korumak ve kesim sırasında kötü sürprizlerle karşılaşmamak için bu tür önlemler şarttır. Standart yemleme dönemlerinde ihmal edilebilecek detaylar, kurban döneminde kritik hâle gelir çünkü tüketici etin görünümünden tazeliğine kadar her detaya daha duyarlıdır.
Sonuç olarak, kurbanlık hayvan için sadece kilo alması değil, o kiloyu kas olarak taşıması, düzgün kemik yapısı ve sağlıklı iç organlarla kesime girmesi, özel besleme stratejilerinin profesyonelce uygulanmasını gerektirir. Bu döneme özel rasyon planlamaları hem üretici hem de tüketici açısından kaliteyi ve kârlılığı maksimize eder.
Hedef: Besi progrmaında hedef et olmalı, yağ değil!
-
Aşırı karbonhidrat yüklemesi → İç yağlanma ve sindirim problemleri.
-
Dengeli enerji ve yüksek kaliteli protein → Kas dokusunu artırarak et verimini yükseltir.
Yüksek Proteinli Hammaddelerin Önemi
-
Soya Küspesi (%46 Ham Protein): Bypass proteini yüksek, lizin ve metiyonin açısından zengin. Kas gelişimini hızlandırır.
-
Ayçiçek Tohum Küspesi (%30 Ham Protein, %24 Selüloz): Enerjiyle dengelendiğinde rasyonun sindirilebilirliğini artırır, mideyi destekler.
-
Pamuk Tohumu Küspesi (%32 Ham Protein): Uygun oranlarda kullanıldığında enerji-protein dengesine katkı sağlar.
Rasyona Eklenebilecek Diğer Hammaddeler
-
Mısır, Arpa: Hızlı enerji kaynağı, nişasta zengini.
-
DDGS: Protein ve enerji desteği, B vitamini açısından zengin.
-
Melas: Tatlandırıcı olarak yem tüketimini artırır, sindirilebilir enerji sağlar.
-
Mermer Tozu (Kalsiyum): Kemik yapısı, etin mineral içeriği için önemli.
-
Tuz: Elektrolit dengesi ve yalama alışkanlığı için olmazsa olmaz.
Besi Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Hızlı besi süreci, özellikle Kurban Bayramı gibi zamanlara hazırlıkta, hayvanların kısa sürede maksimum verimle satışa hazır hale getirilmesini amaçlar. Ancak bu sürecin adı “hızlı” olsa da, gelişigüzel veya aceleci uygulamalarla yapılması hayvan sağlığına zarar verebilir, hatta istenilen et verimi ve kalitesini düşürebilir. Bu nedenle hızlı besi süreci, bilimsel temellere dayalı, planlı ve kontrollü bir yönetim gerektirir.
Hızlı besi sürecine girerken ilk dikkat edilmesi gereken konu, hayvanın mevcut kondisyonunun değerlendirilmesidir. Zayıf ve kondisyonu düşük hayvanlarda öncelikle bir “hazırlık dönemi” uygulanmalı, bu süreçte sindirim sistemi yeniden yapılandırılmalı ve rumen mikroflorası yavaş yavaş enerji-protein dengesine alıştırılmalıdır. Eğer hayvan direkt olarak yüksek enerjili yeme geçerse, rumen asidozu, iştahsızlık ve hatta ani ölümler gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Besi sürecinde kullanılan yemlerin içeriği ise temel başarı unsurudur. Yüksek kaliteli bir rasyon; yeterli enerji, kaliteli protein kaynakları, dengeli lif ve sindirilebilir karbonhidrat içeriğiyle formüle edilmelidir. Özellikle soya küspesi (%46 protein) ve ayçiçeği tohumu küspesi (%30 protein) gibi bileşenler, kas gelişimini destekleyerek hayvanın yağ yerine et tutmasını sağlar. Eğer sadece mısır ve arpa gibi yüksek enerji kaynaklarına yüklenilirse, bu durum hayvanın aşırı yağlanmasına ve etin piyasa değerinin düşmesine neden olabilir. Kas yerine iç organ ve deri altı yağlanması istenmeyen bir durumdur ve ticari olarak da zararlıdır.
Yemin içeriği kadar, yemleme sıklığı ve miktarı da önemlidir. Hayvanlar günlük 2 öğün şeklinde değil, daha dengeli ve sindirim sistemine uygun şekilde, mümkünse 3 veya 4 öğünde beslenmelidir. Bu yöntem, özellikle yoğun kesif yem kullanımlarında rumenin aşırı asitleşmesini engeller ve yemin daha verimli kullanılmasını sağlar. Aynı zamanda, su tüketimi de bu süreçte kritik bir rol oynar. Yüksek proteinli ve enerji yoğun rasyonlar, metabolik olarak daha fazla su gerektirir. Eğer hayvan yeterince suya ulaşamazsa, yemden alınan besin maddeleri tam olarak değerlendirilemez, idrar atımı ve sindirim süreçleri aksar.
Hızlı besi sürecinde kullanılan katkı maddeleri ve vitamin-mineral destekleri de göz ardı edilmemelidir. Özellikle E vitamini, çinko, biyotin, selen gibi mikro besinler, hayvanın bağışıklığını güçlendirir, stres toleransını artırır ve kas gelişimini destekler. Aynı zamanda canlı maya ve probiyotik gibi takviyeler, rumen florasını dengeler, yemden yararlanmayı artırır ve sindirim sistemi hastalıklarını minimize eder.
-
Hayvanların suya ulaşımı kesintisiz olmalı.
-
Yem geçişleri kademeli yapılmalı.
-
Selüloz dengesi sağlanmalı; geviş getirme korunmalı.
-
Mineral ve vitamin takviyesi yapılmalı.
Besi sürecinde yaşanabilecek hatalardan biri de, kaba yem eksikliği veya tamamen kesif yemle besleme tercihidir. Bu yaklaşım rumen fonksiyonlarını bozar ve ciddi sindirim problemleri doğurur. Kaba yem; geviş getirmeyi teşvik ederek tükürük üretimini artırır, bu da rumende pH dengesini korur. Yonca, buğday samanı, arpa samanı gibi kaba yem kaynaklarının rasyonda yeterli düzeyde bulundurulması, hızlı besi sürecinin sağlıklı ilerlemesi açısından şarttır.
Son olarak, hijyen ve stres yönetimi de bu dönemin vazgeçilmezidir. Hayvanların rahat bir ortamda bulunması, kalabalık ve havasız ortamlardan kaçınılması, parazit kontrollerinin yapılması, hem iştahı hem de yemden yararlanmayı doğrudan etkiler. Strese giren hayvan yem tüketimini düşürür, bu da doğrudan canlı ağırlık artışını olumsuz etkiler. Ayrıca parazit yükü yüksek olan hayvanlarda ne kadar kaliteli yem verilirse verilsin, istenilen performans alınamaz.
Sonuç olarak, hızlı besi süreci “hızlı ama sağlıklı” olmalıdır. Doğru planlanmış rasyon, uygun yem geçiş programı, dengeli mineral-vitamin desteği ve stresin azaltılması, bu sürecin başarıya ulaşması için temel gerekliliklerdir. Kurbanlık hayvan olarak değerlendirilecek hayvanların bu süreçte sadece hızlı kilo alması değil, et kalitesinin de yüksek olması hedeflenmelidir. Ette mermerleşme, kas oranı ve iç organ sağlığı; sadece yemle değil, bu bütünsel besi yönetimiyle belirlenir.
Hızlı Besi Sürecinde Aşırı Yağlanma Nasıl Önlenir?
Hızlı besi sürecinde aşırı yağlanma, hem hayvan sağlığını hem de et kalitesini olumsuz etkileyen kritik bir problemdir. Ticari anlamda değerlendirildiğinde ise, hayvanın satış fiyatını düşürebilir, alıcıların talebini azaltabilir ve hatta kurbanlık hayvan olarak tercih edilmemesine neden olabilir. Bu nedenle besi döneminde yağlanmanın kontrol altında tutulması, kas gelişiminin desteklenerek et tutumunun artırılması gerekir.
Öncelikle yağlanmanın en temel nedenlerinden biri aşırı enerji alımıdır. Hayvanların metabolik ihtiyaçlarını aşacak şekilde yüksek enerjili yemlerle (örneğin yoğun mısır, arpa, melas, yağ katkısı gibi) beslenmeleri, bu enerjinin yağ dokusu olarak depolanmasına yol açar. Bu nedenle hızlı besi rasyonları hazırlanırken, enerji-protein oranı dikkatli bir şekilde ayarlanmalıdır. Enerji seviyesi yüksek tutulmak istense bile, beraberinde kaliteli protein kaynakları mutlaka bulunmalıdır. Bu noktada soya küspesi (%46 protein) ve ayçiçek tohumu küspesi (%30 protein) gibi ham protein açısından zengin bileşenler, kas gelişimini desteklerken, yağlanmanın önüne geçer. Eğer yeterli protein sağlanmazsa, enerji yağ olarak depolanır; kas yerine yağ artışı gözlenir.
Aşırı yağlanmayı önlemede ikinci önemli unsur lif oranının ve kaba yem dengesinin korunmasıdır. Yalnızca kesif yemle beslenen hayvanlarda, rumen pH’sı düşer, sindirim bozulur ve yem değerlendirme kapasitesi azalır. Bu da hayvanın hızlı kilo almasına rağmen, bu kilonun önemli bir kısmının yağ olarak depolanmasına neden olur. Oysa ki rasyonda yonca, arpa samanı, buğday samanı gibi lif kaynaklarının bulunması, rumen hareketliliğini artırır, geviş getirmeyi teşvik eder ve metabolik enerjinin daha kontrollü şekilde kullanılmasını sağlar. Lifin sindirim sistemine kattığı denge, iştah kontrolü ile birlikte, yağ dokusunun oluşumunu sınırlar.
-
Tahıl oranı çok yüksek rasyonlar → Aşırı yağlanma.
-
Lif oranı dengelenmiş, protein açısından zengin rasyonlar → Kas artışı ve sağlıklı kilo.
Bununla birlikte, rasyon geçişleri de yağlanma üzerinde etkilidir. Aniden yüksek enerjili ve yoğun proteinli rasyonlara geçmek, sindirim sistemi adaptasyonunu bozar. Bu durumda hayvan yemden daha az fayda sağlar, iştah dalgalanmaları yaşar ve alınan enerjiyi verimli kullanamaz. Böyle durumlarda alınan enerji de yine yağ olarak depolanabilir. Bu yüzden yüksek enerjili besi rasyonlarına geçişin kademeli yapılması gerekir. Hazırlık dönemiyle başlayan besleme sürecinde, önce mide ve rumen sistemi hazırlanmalı, sonra esas besi dönemine geçilmelidir.
Mikrobesin dengesi de yağlanmada rol oynar. Özellikle krom, çinko, selenyum, B-kompleks vitaminleri ve E vitamini, hayvanın enerji metabolizmasını doğrudan etkileyen mikro bileşenlerdir. Bu maddelerin eksikliğinde metabolik denge bozulur, kas hücresi oluşumu yavaşlar, hayvanlar strese girer ve iştahta dengesizlik yaşanır. Bu dengesizlik de doğrudan yağlanmayı teşvik eden bir faktördür. Dolayısıyla, rasyonların sadece makrobesinlerle değil, mikro besin takviyeleriyle de zenginleştirilmesi önemlidir.
Hayvanın hareket kısıtlılığı da bir diğer önemli etkendir. Besi hayvanlarının çok dar, kalabalık ve hareketsiz ortamlarda tutulmaları; enerji harcamasını minimuma indirir. Harcanmayan enerji ise, yağ olarak depolanır. Bu durum, kas kütlesi yerine yağ artışına neden olur. Eğer hayvanlar daha geniş ve nispeten hareket imkânı olan ortamlarda tutulursa, günlük enerji tüketimi artar, bu da vücutta yağ birikmesini azaltır ve daha kaliteli bir kas gelişimi sağlar.
Ayrıca yemleme sıklığı ve yöntemi de kontrol edilmelidir. Hayvana günde iki büyük öğün yerine, daha küçük porsiyonlarla 3–4 öğünde yem verilmesi, sindirim sisteminin daha verimli çalışmasına ve enerjinin daha dengeli kullanılmasına neden olur. Bu yöntemle ani enerji pikleri önlenir ve vücut dengesini kas yönünde geliştirir.
Sonuç olarak, aşırı yağlanmanın önlenmesi yalnızca yem içeriğiyle değil, yemleme tekniği, geçiş planı, mikronutrient desteği, çevresel koşullar ve hayvanın hareket alanı gibi birçok faktörün bütüncül bir şekilde değerlendirilmesiyle mümkün olur. Etin mermerleşme oranını optimize etmek, iç organ sağlığını korumak ve piyasa değeri yüksek bir karkas elde etmek için bu denge son derece önemlidir.

Kurbanlık Hayvan Nasıl Daha Verimli Beslenir?
Küçükbaş Hayvanlarda Besleme Stratejisi Nasıl Olmalı?
Küçükbaş hayvanlarda (kuzu, koyun, koç ve kurbanlıklar) besleme stratejisi, hayvanın yaşına, ırkına, cinsiyetine, hedeflenen canlı ağırlığa ve kesim zamanına göre özel olarak planlanmalıdır. Özellikle kurbanlık hayvan yetiştirme sürecinde, hızlı ve sağlıklı kilo artışı sağlamak, aynı zamanda aşırı yağlanmayı önlemek büyük önem taşır. Bu yüzden besleme yaklaşımı dengeli, bilinçli ve hedef odaklı olmalıdır.
-
Kuzular için: Erken proteince zengin büyüme desteği,
-
Koyunlar için: Üreme ve gebelikte özel enerji-protein artışı,
-
Koçlar için: Kondisyon yönetimi ve üreme öncesi mineral desteği,
-
Kurbanlıklar için: Kısa sürede kas ağırlığını artırıcı, dengeli hızlı besleme.
-
Kuzu ve oğlaklar için enerji daha ön planda.
-
Soya küspesi + Arpa + Mısır + Kepek bazlı karışımlar ideal.
-
Yem geçişlerine ve sindirim sistemi adaptasyonuna çok dikkat edilmeli.
Kuzularda Besleme: Kuzuların erken dönem gelişimi için yüksek kaliteli süt veya süt ikameleri kullanılarak, doğumdan itibaren hızlı bir bağışıklık ve kas gelişimi sağlanmalıdır. Erken yaşta kaliteli başlangıç yemleri (örneğin %18-20 ham proteinli yemler) verilerek işkembenin sağlıklı gelişimi teşvik edilir. Süt tüketimi azaldıkça, iyi kaliteli kaba yem (yonca gibi) ve enerji-protein dengeli konsantre yemlerle büyüme desteklenir. Bu dönemde soya küspesi gibi yüksek biyolojik değere sahip protein kaynaklarının kullanılması kas gelişimi için elzemdir.
Koyunlarda Besleme: Yetişkin koyunlarda bakım rasyonları kullanılır, ama üreme, gebelik ve laktasyon dönemlerinde enerji ve protein ihtiyacı ciddi şekilde artar. Gebe koyunlarda özellikle son 6 haftada besin düzeyleri artırılmalıdır çünkü fetal büyümenin %70’i bu dönemde gerçekleşir. Enerji eksikliği, düşük doğum ağırlıklı kuzular ve doğum problemleri riskini artırır. Bu yüzden mısır, arpa gibi enerji kaynakları ile soya küspesi, Ayçiçek küspesi gibi protein kaynakları rasyona dahil edilmelidir.
Koçlarda Besleme: Koçlar özellikle çiftleşme sezonu öncesinde kondisyon bakımından iyi olmalıdır. Aşırı yağlanma sperm kalitesini düşürürken, zayıf koçlar ise çiftleşme performansı gösteremez. Bu yüzden sezon öncesi 6-8 hafta boyunca dengeli bir şekilde enerji ve protein artırılmalıdır. Mineral destek (özellikle çinko, selenyum) ve vitamin takviyesi üreme performansı açısından kritiktir.
Kurbanlık Küçükbaşlarda Besleme: Kurbanlık koyun ve kuzularda hızlı, sağlıklı kilo artışı için 1-2 aylık özel besleme programı uygulanmalıdır. Protein ve enerji yoğunluğu artırılmış rasyonlar (örneğin %16-18 proteinli ve 2800-3000 kcal/kg ME değerinde) kullanılmalıdır.
-
Protein kaynakları: Soya küspesi (%46 protein), ayçiçek küspesi (%30 protein) gibi kaliteli ürünler kullanılmalı,
-
Enerji kaynakları: Mısır, arpa ve melas eklenerek enerji açığı kapatılmalı,
-
Kaba yem: Sindirimi kolay, yüksek kaliteli (örneğin genç yonca) kaba yem verilerek işkembede sağlıklı fermantasyon sağlanmalı,
-
Vitamin-Mineral desteği: Özellikle A, D, E vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, magnezyum dengesi sağlanmalıdır.
Ayrıca aşırı nişastalı yem kullanımından kaçınılarak asidoz gibi metabolik hastalıkların önüne geçilmeli, yem değişimleri ani değil, kademeli yapılmalıdır. Günlük su tüketimi sürekli teşvik edilmelidir; çünkü su tüketimi yem tüketimini doğrudan etkiler.
Büyükbaş Hayvanlarda Besleme Stratejisi Nasıl Olmalı?
Büyükbaş hayvanların her biri — dana, inek, buzağı, boğa ve kurbanlık — farklı yaşam evrelerinde farklı fizyolojik ihtiyaçlara sahip oldukları için, besleme stratejileri buna göre şekillendirilmelidir. Doğru besleme; sağlıklı büyüme, üreme verimi, et ve süt kalitesi ve hastalık direnci açısından belirleyicidir.
Dana Besleme Stratejisi
Danalar, genellikle doğumdan sonraki sütten kesilme evresinden itibaren et ve kas gelişimi hedeflenerek beslenir.
-
Protein oranı yüksek yemler (%16–18 ham protein) kullanılarak kas gelişimi desteklenir.
-
Dengeli enerji alımı sağlanarak aşırı yağlanma önlenmelidir. Aşırı enerji yüklemesi karaciğer yağlanmasına ve metabolik sorunlara neden olabilir.
-
Mısır, arpa gibi tahıllar ile enerji sağlanırken; soya küspesi, ayçiçek küspesi gibi bitkisel protein kaynakları büyümeyi hızlandırır.
-
Mineral ve vitamin takviyeleri (özellikle kalsiyum, fosfor, A-D-E vitaminleri) iskelet gelişimi için zorunludur.
-
Lif içeren yemler (yonca kuru otu gibi) rumen gelişimini desteklemek için mutlaka rasyonda bulunmalıdır.
İnek Besleme Stratejisi
İneklerde besleme hedefi süt verimi ve üreme sağlığını desteklemektir.
-
Laktasyon döneminde yüksek enerji ve yüksek proteinli rasyonlar gerekir. Özellikle süt verimi yüksek ineklerde enerji açığı oluşmaması için nişastalı yemler (mısır silajı, arpa) artırılmalıdır.
-
Soya küspesi gibi kaliteli protein kaynakları süt proteini düzeyini yükseltir.
-
Rumen sağlığı için yeterli lif (selüloz) içeren yemler (yonca kuru otu, çayır otu) verilmelidir.
-
Mineral dengesine dikkat edilmeli, sütle kaybedilen kalsiyum ve fosfor yerine konulmalıdır.
-
Kuru dönem beslemesi, sonraki laktasyonun başarısı için çok kritiktir; enerji kısıtlı ama dengeli bir kuru dönem rasyonu uygulanmalıdır.
Buzağı Besleme Stratejisi
Buzağıların ilk hedefi bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hızlı rumen gelişimi sağlamaktır.
-
Doğumdan sonraki ilk 2 saat içinde kaliteli ağız sütü (kolostrum) verilmesi hayati önem taşır.
-
İlk 2 ayda süt veya süt ikame mamaları, buzağı başlangıç yemleri ile desteklenir. Bu yemler %18–20 ham protein içermelidir.
-
Erken yaşta kesif yeme geçiş, rumen papilla gelişimini teşvik ederek ilerleyen yaşlarda yemden yararlanma verimini artırır.
-
Buzağılar için yemler kolay sindirilebilir, düşük selülozlu ve aroması yüksek olmalıdır.
-
Mineral ve vitamin desteği, büyüme hızı ve bağışıklık için düzenli olarak sağlanmalıdır.
Boğa Besleme Stratejisi
Boğalarda besleme, üreme performansını artırmak ve sağlıklı bir vücut kondisyonu sağlamak üzerine kurulmalıdır.
-
Aşırı enerji yüklemesi yapılmamalı, çünkü aşırı yağlanma testiküler fonksiyonu olumsuz etkiler.
-
Dengeli enerji ve protein alımı, optimum spermatogenez için gereklidir.
-
Antioksidan vitaminler (E vitamini, A vitamini) ve iz elementler (çinko, selenyum) üreme sağlığına destek verir.
-
Rasyonda mutlaka kaliteli kaba yem bulunmalı, selüloz oranı %18–20 arasında tutulmalıdır.
-
Kızgınlık dönemlerinde su tüketimi artar; bol temiz su sağlanması gerekir.
Kurbanlık Büyükbaş Besleme Stratejisi
Kurbanlık büyükbaşlarda ana hedef; 1–2 ay gibi kısa sürede hızlı ama sağlıklı kilo artışı sağlamaktır.
-
Rasyon, yüksek enerji (2800–3000 kcal/kg ME) ve yeterli protein (%13–15) içermelidir.
-
Soya küspesi, ayçiçek küspesi gibi kaliteli protein kaynakları kas kütlesini artırırken, mısır ve arpa gibi tahıllar enerji sağlar.
-
Lif oranı doğru ayarlanmalıdır; çok düşük lif hazımsızlığa, çok yüksek lif ise zayıf kilo alımına sebep olur.
-
Melas gibi doğal şeker kaynakları yeme iştahı artırır ve yem tüketimini destekler.
-
Mineral ve vitamin desteği (özellikle fosfor, kalsiyum, A, D ve E vitaminleri) ihmal edilmemelidir.
-
Hayvanların günlük su tüketimi izlenmeli, suya her zaman erişim sağlanmalıdır.
-
Aşırı kilo artışını hedeflerken yağlanmanın önüne geçilmeli, karkas verimi ve et kalitesi odakta tutulmalıdır.
Bilgilendirme
Web sitemizde paylaşılan canlı türlere ait bilgiler tamamen halkımızı doğru bilgilendirme amacıyla, biyolog kadromuzun özverisi sebebiyle yayınlanmaktadır. İşletme olarak türler ile ilgili ticari bir kaygı amacıyla yer verilmemektedir. Genel bilgi amaçlı, birincil elden, doğru bilginin sunumu hedeflenerek paylaşılmaktadır.
Not: Makale ve yayınlarımızda belirtilen yüzdeler ve rakamsal değerler tavsiye niteliğindedir, yem içeriklerimizde kullandığımız rasyon değerlerini ifade etmez.
Metin, fotoğraflar, grafikler dahil olup bunlarla sınırlı olmamak üzere sitemizde kullanılan tüm materyaller teknik hatalar, yazım yanlışlıkları ya da başka tür hatalar ve yanlışlıklar içerebilir. MVC Organic, bu tür hatalar ya da yanlışlıklar için sorumluluk kabul etmemektedir. Web sitesinde sunulan materyaller ve bilgiler, genel bilgi amaçlarıyla ücretsiz olarak sağlanmaktadır.
Dilerseniz diğer makalelerimize de göz atarak bilgi edinebilirsiniz:
- Hindi besiciliği ve hindi yetiştiriciliği nasıl yapılmalıdır?
- Kanatlı Hayvanlar Yemlerinde Hangi Hammaddeler Kullanılır?
- Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvanlarda Neden Yonca Peleti Kullanmalıyız?
- Neden Yonca Balyası yerine Yonca Peleti kullanmalıyız?
- Evcil kemirgenler için uygun yem içeriği nasıl hazırlanmalıdır?
- Süs Kanatlı Hayvanları Besleme ve Yetiştiriciliği
- Kemirgen beslenme alışkanlıkları ve pelet yem kullanımı
- Bıldırcın yetiştiriciliği ve uygun yem kullanımı
- Devekuşu besiciliği ve yetiştiriciliği
- Kanatlı hayvanlarda neden yüksek proteinli yem kullanılır?
- Olta Avı ve Saha balıkçılığı için uygun yem hamuru içeriği nasıl olmalıdır?
- Toklu yemi nedir, yem içeriği ve kullanımı nasıl olmalıdır?
- Kanatlı hayvanlarda neden yüksek proteinli yem kullanılır?
- Deney hayvanları için tür spesifik özel yemler neden önemlidir?
- Yem üretiminde hammadde seçimi ve reçetelerin önemi nedir?
- Yem üretim sürecinde önemli olan unsurlar nelerdir?
- Hayvanlarda Organik Yem tüketimi neden önemlidir?
- Yeni bir dünya düzenine ihtiyacımız var mı?
- Sürdürülebilir bir denge için böceklerin sisteme katılması şart mı?
- Organik geri dönüşüm süreci ve böceklerin kullanımı
- Organik tarım uygulamasında toprak verimliliği nasıl korunur?
- Organik ürünler ve organik ürün pazarı