Hayvancılık işletmelerinde üretim maliyetlerinin %60-70’ini yem girdileri oluşturduğundan, doğru besleme stratejileri karlılığın temelini oluşturur. Büyükbaş hayvan beslemesinin başarısı, birkaç temel ve vazgeçilmez ilkeye dayanır:

1. Rasyonun Temeli Kaliteli Kaba Yemdir: Başarılı ve ekonomik bir hayvancılığın temeli, yeterli düzeyde kaliteli kaba yem üretimine dayanır. Rasyonun kuru madde bazında en az %50-60'ı kaliteli kaba yemden (yonca, çayır otu, silaj vb.) oluşmalıdır. Türkiye'deki mevcut kaba yem açığı, işletmelerin verimliliği ve karlılığı önündeki en büyük engellerden biridir.

2. Hedef Rumen Mikroorganizmalarıdır: Ruminant beslemede asıl amaç, hayvanın kendisinden önce işkembede (rumen) yaşayan ve selüloz gibi kompleks karbonhidratları sindiren milyarlarca mikroorganizmayı beslemektir. Sağlıklı bir rumen florası, hayvanın yemden maksimum düzeyde faydalanmasını sağlar.

3. Fizyolojik Duruma Göre Besleme: Hayvanların besin madde ihtiyaçları; laktasyon (süt verimi) dönemi, gebelik, kurudaki dönem veya besi gibi fizyolojik durumlarına göre önemli ölçüde değişir. Bu nedenle her hayvan grubuna özel, dengelenmiş rasyonlar hazırlanmalıdır.

4. Su, Hayat ve Verimdir: Hayvanların önünde her zaman kolayca ulaşabilecekleri, temiz, taze ve serin su bulunmalıdır. Normalde inekler tükettikleri her kg kuru madde için 2-3 L. ve her kg süt verimi için 3-5 L. su tüketir. Günde 25-30 litre süt veren bir inek, 100 litreden fazla su tüketebilir. Su yetersizliği, yem tüketimini ve dolayısıyla süt verimini doğrudan düşürür.

5. Metabolik Hastalık Riski: Yetersiz veya dengesiz besleme, özellikle de rasyondaki kaba yem-kesif yem oranının bozulması, asidoz (işkembe asitliğinin artması) ve ketozis gibi ciddi metabolik hastalıklara yol açar. Bu hastalıklar hem verim kayıplarına neden olur hem de hayvan sağlığını tehdit eder.